“Grinin Elli Tonu”, seyirciyle 2015 yılında buluşmuştu. Devam filmi “Karanlığın Elli Tonu” da 2017’nin başlarında vizyona girdi. Hürriyet Gazetesi’nden Barbaros Tapan, filmin başrol oyuncusu Dakota Johnson ile Los Angeles’ta bir araya geldi, bu yeni filmi ve hakkında merak edilenleri konuştu. Dakota ile yapılan en samimi röportajlardan biri olan bu haberin bazı bölümlerini biz de sizinle paylaşmak istedik.
İlk filmde partneriniz Jamie Dornan ile yeni tanışmıştınız. Şimdi iki yakın arkadaşsınız. O ateşli sahneleri birbirinizi daha az tanırken mi, yoksa arkadaş olduktan sonra mı çekmek daha rahattı?
- Evet ilk filmde yeni tanışmıştık, ikinci ve üçüncü filmi ise peş peşe çektik ve 6 ayı sette birlikte geçirdik, çok yakın arkadaş olduk. Cinsel içerikli sahneler dışında da filmde çok yoğun bir duygusallık var ve arkadaş olmamız beni daha rahat hissettirdi.
Tabii sette bizim rahat hissetmemiz için gereken her şey yapıldı. Sahne öncesi bir kadeh viski de işimi çok kolaylaştırdı.
Peki vücudunuzu sergilemekte nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz? Böylesine bir güven nereden geliyor?
- Annemden! Annem her zaman “Kadın olmak çok güzel bir şey. Vücudun nasıl olursa olsun kendini sev. Eğer iyi bir vücuda sahipsen, saklama” derdi.
Çekimlerden aklınızda kalan, sizi en mutlu eden şey neydi?
- Paris! Orada yaptığımız çekimlerde Paris Opera bizim için kapatılmıştı. Ahh o salonun içinde beni görmeliydin! Aşağı yukarı, sağa sola, sanki dünyadaki son günümmüş gibi hoplayıp zıplıyordum. Çok güzeldi, çok özeldi. O anları hiçbir zaman unutmayacağım.
Hiç pişmanlık duyduğunuz oluyor mu Anastasia rolünü kabul ettiğiniz için?
- Bu tarz filmler bir bakıma kendini körü körüne feda ettiğin yapımlar ve bazen çok korkutucu gelebiliyor. Çoğu zaman yaptığım için pişmanlık duymuyorum ama kendimi yüzde yüz pozitif de hissetmiyorum bu filmi yaptığım için. Değişik duygular arasında gidip geliyorum. Bazen kendimi çok güvensiz hissediyorum, bazen korkuyorum ve insanların bu filmden kendilerine ne alacaklarını merak ediyorum.
Çok hassas görünüyorsunuz ama konuştukça güçlü tarafınız ortaya çıkıyor...
- Ben eşit derecede hassas ve sertim. Sadece bazı şeyleri çok daha yoğun hissediyorum.
Bu filmden sonra erkek arkadaş bulmak daha mı kolaylaştı?
- Erkek arkadaşım yok. Evden çıkıp biraz sosyalleşirsem, belki bulabilirim.
Evden çıkmıyor musunuz?
- Tam bir ev kuşuyum. Dışarıda gözler önünde olmaktansa evde olmayı seviyorum.
Nasıl vakit geçirirsiniz evde?
- Yemek pişiririm. Alçakgönüllü olamayacağım; çok iyi pişiririm!
Mesela neyi?
- Her şeyi! Pişiremeyeceğim yemek yok. Mutfakta çok iyiyim.
Makyajtrendi.com'un tavsiyesi: Dakota gibi duru ve taze görünmek için makyaj ürünlerinizde doğal tonlara ve ince, şeffaf ten ürünlerine yönelmelisiniz. Mesela Nars Dolce Vita ruj, Nars Pure Radiant Tinted Moisturizer SPF30 renkli nemlendirici ve Nars Audacious maskara gibi...Yanaklarınıza da Nars Orgasm uygulamalısınız. Orgasm, Dakota makyajının olmazsa olmazı.